27 Aralık 2013 Cuma

civcivlerin özellikleri :)


2003 yılında 24 milyar nüfus ile, Dünya’da en fazla bulunan kuş türüdür. İnsanlara iki çeşit sık kullanılan besin kaynağı sunarlar: etleri ve yumurtaları. Tavuklar uçamayan kuşlardandır. Yumurta ile çoğalırlar. Yavrularına ‘civciv’ denir. Akciğerleri ile nefes alırlar. 2 ayakları vardır. Otçullardır. Zararsız hayvanlardır
Sülüngiller familyasından, orta büyüklükte, vücûdu yandan basık, gagası kuvvetli, ayakları eşeleyici, kısa veya yuvarlak kanatlı dişi bir kuş. Erkeğine horoz, yumurtadan yeni çıkan yavruya civciv, bir yaşından küçüğüne piliç denir. Başının üzerinde kırmızı renkli etten bir ibik bulunur. Gaganın altında da buna benzer etli iki parça sarkar. Ayaklarında, üçü önde, biri arkada olmak üzere dört parmak vardır. Gözleri başının iki yanında olup, üçer göz kapağına sâhiptir. Üçüncü perde gözü fazla ışıktan korur. Kuyruk; horozlarda büyük, tavuklarda küçüktür. Küçük kanatlı olduklarından ancak kısa mesâfede uçuş yapabilirler. Mîdeleri diğer kuşlarda olduğu gibi üç bölümdür. Yemler önce kursağa, sonra ön mîdeye geçer. Son olarak katıda sindirilir. Tavuklar yuva yapmaz. Yerde veya ağaç dallarında tünerler. Sıcakkanlı hayvanlardır. Genel olarak vücut ısıları 40,5-42°C’dir
Kuluçkaya yattıklarında yumurtaları çevirerek devamlı hepsine aynı ısıyı vermeye çalışırlar. 38 ve 41 derecelerde de civciv çıkabilir. En ideal ısı 39-40 derecedir. Vücutları küçük olan tavukların ısıları iri tavuklardan fazladır. Böyle tavuklar daha erken civciv çıkarır. Tavukta kuluçka müddeti genel olarak 21 gündür. Legorin tavuklarının vücutları küçük, harâretiyse fazla olduğundan 20 günde civciv çıkarırlar.
Brahma tavukları daha iri ve vücut harâretleri daha azdır. 21 günde bile civciv çıkarmazlar. Ancak bir iki gün sonra çıkarırlar. Hasta tavukların vücut ısısı genellikle düştüğünden, çoğu civciv çıkaramaz. Evcil tavuğun atası “Bankiya” tavuğudur.
Bugün yeryüzünün çoğu bölgelerinde et ve yumurtası için büyük çiftliklerde tavuk yetiştirilir. İyi bir tavuk yılda 250-300 yumurta verir. Aralık ve ocak aylarında tüy değiştirdiklerinden yumurtlamazlar. Horoz tarafından döllenmiş yumurtalardan civciv çıkar. Döllenmemiş yumurtalardan civciv çıkmaz. Yumurta besleyici bir gıdâdır. Yumurtalıkta meydana gelen yumurta sarısı, yumurtalık kanalından geçerken üst kısımdan salgılanan yumurta akına bulanır. Aşağı inerken de üstü kireçlenir. Bu yumuşak kabuk havayla temas edince sertleşir. En önemli tavuk cinsleri Minorka, Leghorn, Arden, Dorking, Beç, Nemse, Fizan ve Denizlidir. (Bkz. Horoz)
Civcivler su içtikten sonra havaya bakarlar.Bunun nedeni allaha şükretmeleridir.

kuşların özellikleri


ri[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Kuşların evrimi
Kuşlar, sürüngenler ile yakın akrabadırlar. Bu nedenle sürüngenlerle birlikte Sauropsidaüst sınıfında toplanırlar. Diapsid Archosauria'dan, özellikle Triyas'ta büyük ölçüde farklılaşmış Thecondonti'dan türemişlerdir. Bu sonuncu grubun içinde bulunan Pseudosuchia, bununla ilgili olarak Dinosauria kuşlara en yakın gruplar olarak varsayılır. En eski kuş fosili, Solenhofen'ın (Batı Almanya) Üst Jura (140 milyon yıl) katmanlarında bulunanArchaeopteryx'dir. 1860 yılında ilk defa tek bir telek1861 yılında ise, baş hariç tüm iskelet sistemi tamam olan bir fosil bulunmuştur. Bulunan bu fosil, bilim dünyasında bir sansasyon yaratmıştır. Çünkü bu fosil,sürüngen ve kuş özelliklerinin her ikisini de aynı ölçüde taşımaktadır. Fosil, H.V. Meyer tarafındanArchaeopteryx lithographica olarak tanımlanmış ve Londra'daki British Museum'a konulmuştur.
Kuşların dinazorlar'ın evrimi ile geliştiğini gösteren çok sayıda kanıt bulunur; bunlar kemiklerindeki hava boşlukları, göğüs, kanat-ön extremite yapılarındaki benzerlikler, günümüzde sadece kuşlarda bulunan lades kemiğinin dinazor iskelet yapılarında da aynen yer alması ve benzerleridir. Ayrıca genetik biliminin gelişmesi ile, kuş embriyoları üzerinde çalışan bilim insanları bazı kapalı genleri açarak kuş embriyolarında kuşların evrimsel atası olan dinazor embriyolarındakine benzer görüntülere (diş, pul, boyun ve kuyruk yapısı) ulaşmışlardır. [1],[2][Kuşların evrimi,Görsel kaynak[3]]

Anatomileri[değiştir | kaynağı değiştir]

Gerçek dişlerin olmayışı, derilerinde salgı bezlerinin olmaması, tüysüz kısımlarında pul bulundurmaları, kafatasının omurgaya bağlanması ve göğüs kemiğinin iyi gelişmiş olması diğer canlılarda az olarak görülebilen özelliklerindendir. Bununla beraber, alyuvarları çekirdekli ve oval, akciğerleri havayı daha verimli kullanabilir tiptedir. Böbrekler metanefroz tiptedir ve boşaltım kanalları kloaka açılır. Devekuşları hariç idrar keseleri yoktur. Atık ürün katı ürik asittir. Bir çift testis bulundururlar ve bunlar kloaka açılır. Ayrı eşeyli canlılardır. Çiftleşme organı (penis) bazı türler (kazördek) haricinde yoktur. Yumurtaları telolesital tiptedir ve meroblastik gelişme gösterir. Her zaman iç döllenme görülür. Beyinden 12 çift sinir çıkar. Görme organları diğer duyu organlarına göre çok daha iyi gelişmiştir. Koku alma duyusu kısmen körelmiştir. Kuşlar, metabolizma hızları en yüksek olan canlı grubudur.

Davranışları[değiştir | kaynağı değiştir]

Phalaenoptilus nuttallii türü kış uykusuna yatar.
Kuşlarda, beyinin gelişmiş olmasına bağlı olarak, davranış şekilleri karmaşıklaşmıştır. Özellikle sesle iletişim kurulması gelişmiştir. İnsan dışında başka bir canlının sesini taklit etme özelliği sadece kuşlarda bulunur. Ses analizleri tür ayrımlarında bir kriter olarak kullanılır. Beslenme- kur yapma, saldırma ve korunma ile ilgili davranışlar türden türe farklılık gösterir.

Kış uykusu[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuşlar kural olarak, Çobanaldatanlar (Caprimulgiformes) haricinde kış uykusuna yatmazlar. Kış uykusu sırasında Phalaenoptilus nuttallii türü vücut sıcaklığını 70C'ye kadar düşürmez.

Göç[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Kuşlarda göç
Göçmen kuşlar
Kuşlarda göç, yılın belli bir dönemini, kuluçkaya yattığı yerden uzak olarak geçirmek anlamına gelir. Gezici kuşlar, kuluçka yerinden değişik yönlere doğru kısmen ayrılan kuşlardır. Yerli kuşlar ise, sürekli kuluçka bölgesinde kalan kuşlardır. Her üç grubunda arasında geçiş formu gruplar bulunmaktadır. Göç davranışı, kuluçka bölgesinde geçici olarak besinin azalması ile ortaya çıkabilir. Kuzeydeki kuşların soğuk mevsimle ve bitkilerin yapraklarını dökmesiyle göç ettikleri bilinir. Örneğin su kuşlarının yaşadıkları yerde suların buz tutmasıyla ya da güneyde yaşayanlarda kuraklık nedeniyle yazın kuzeye de göç davranışı başlar. Çoğu kuşta, kışlama ve kuluçkaya yatma bölgeleri kalıtsal olarak saptanmıştır. İlkbaharda ya da yazın iç, kısmen dış etkilerle göç başlatılır.

Yayılışları[değiştir | kaynağı değiştir]

Kuşların uçma yeteneğinin gelişmiş olması ve sıcakkanlılık, bütün dünyaya yayılmalarını sağlamıştır. Bazı kuşlar bu yüzden dünyanın bütün heryerinde görülebilir olmuştur. Bazıları ise sadece belli bir bölgeye özgüdür. Tür sayısının en fazla olduğu yer tropik ormanlardır. Güney Amerika, özellikle Amazon tür bakımından en zengin bölgeledir. Türce en fakir yerler ise, kutuplar ve kutuplara yakın soğuk tundralardır.

Sınıflandırma[değiştir | kaynağı değiştir]

Soyu tükenmiş kuşlardan Archaeopteryx
Günümüz kuşlarından bir su kuşu
Bir tepeli güvercin
Ak kuyruklu trogon (Trogon viridis)
  • Alt sınıf Archaeornites (Sürüngen benzeri kuşlar, fosil kuşlar)
  • Alt sınıf Neornithes (Günümüz kuşları, gerçek kuşlar)
Paleognathae (Koşucu kuşlar)
Neognathae (Uçucu kuşlar)

26 Aralık 2013 Perşembe

köpeklerin özellikleri


Başı az uzun, üst çenede üç, alt çenede dört kesici diş bulunur. Ön ayakları beş, arka ayakları dört parmaklıdır. Tırnakları kedi gibi çekilebilme özelliğinden mahrumdur.Sevecen hayvanlardır.En sadık evcil hayvanların başında gelir.Bazı türleri , sahibini korumak uğruna herşeyi yapabilecek kadar sadıktır. Köpekler çok kesici dişlere sahiptir.Bu dişler sayesinde sahibini ve kendisini koruyabilir. Bunun yanında eğitilmemiş bazı köpekler de insana zarar verebilir.

Hayat

Gündüz ve gece faaldir. Koku alma ve işitme duyuları keskindir. Görme mekanizması, sarı ve mavi renkleri daha iyi algılayabilen yapıdadır. Zeki olduğundan kolayca terbiye edilebilir. Sahibine bağlılığı ile ün yapmıştır. Parmakları üstünde koşar ve iyi yüzer.

Erkek köpekler arka bacaklarından birini kaldırarak idrar bırakırlar. Ağaç kökü, kaya gibi yerlere kokulu olan çişlerini yaparak, bölgelerinin sınırlarını çizerler. Daha sonra, arka ayaklarıyla boğa gibi tepinerek, idrar ve dışkı bıraktığı yere patilerindeki bezde bulunan hormonları bırakır. Bu hormonlar köpeğin cinsiyeti, yaşı, statüsü ve üreme durumu gibi konularda, diğer köpekleri bilgilendirmek içindir. Her köpek komşu köpeklerin kokulu işaretlerini tanır ve bölgelerine girmekten çekinir. Köpeklerin koku hafızası son derece gelişmiştir ve yeni bir kokuyu aldıktan hemen sonra, burnunu yalayarak bu kokuyu hafızasına alır. Beş ayda bir eşleşirler. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, gözleri kapalı ve 6-8 yavru doğurur. İki hafta sonunda gözleri açılarak işitmeye başlarlar. Altı hafta süt emerler. 6-12 haftalıkken eğitilmelidirler. Aksi takdirde insanlardan çekingen olurlar. On aylık olunca erginleşir, 15-20 yıl kadar yaşarlar.

Üreme

Erkek köpeklerin eşleşme güdüsü, kızana gelmiş herhangi bir dişi kokusu aldığında devreye girerken, dişiler 180 günde bir eşleşme dönemine girerler ve sadece bu dönemin uygun günlerinde çiftleşebilirler.

Regl dönemi, 180 günde bir, 21 gün süren bir siklustur. Kanamanın 8. ve 13. günleri arası, eşleşme için uygundur. 63 günlük bir gebelik devresinden sonra, dişi, burnu tamamen açık, gözleri kapalı ve sağır 2-8 yavru doğurur. Yavru sayısı, eşleşme sıklığı, eşleşme zamanı, dişiyi dölleyen erkeklerin sayısı ya da erkeğin döl kalitesi gibi etkenlere bağlıdır.

Yavru doğduğunda, sadece burnu açıktır, 14. günde gözler, 21. günde kulaklar açılır. Anne köpek, doğumda, son yavrunun gelmesiyle beraber, yavru toplama motor şablonunun etkisiyle, 14 gün boyunca yavrularına muazzam bir ilgi gösterir. 14. günde yavruların gözleri açıldığında, annedeki oksitosin hormonu tamamen normal seviyeye gelmiş ve anne yavruları ile ilgisini hemen hemen keser. avrular için cözüm üretme, kaybolduklarında arama, yardım için çağırdıklarında yanlarına gitme gibi eylemleri keser. Yavrular altı hafta süt emerler. .

Köpeklerin ter bezleri pati yastıklarındadır. Yeterince ter atamadıkları için, ağız ve salya yoluyla sıvı atarlar. Özellikle sıcak zamanlarda dillerini ağızlarından sarkıtarak harâretlerini dışarı atarak serinlerler

kedinin özellikleri

Dünyada 33 farklı ırktan çoğalan 500 milyonun üzerinde evcil kedi bulunmaktadır.

-En iri kedi ırkı Ragdoll, en ufak kedi ırkı Singapura'dır. Ragdoll cinsi kedilerin erkeklerinin ağırlığı 5.5 kg ile 9 kg arasında değişirken, dişilerinin ağırlığı 4.5 kg ile 7 kg arasında değişir. Singapura cinsinin erkekleri yaklaşık 3 kg iken, dişileri yaklaşık 2 kg ağırlığındadır. Ortalama bir kedi yılda 2-3 arasında gebelik dönemi geçirir ve her doğumda 1-8 arası yavru doğurur. Üretken hayatı sırasında bir dişi kedi 100'ün üzerinde yavruya sahip olabilir. 1952 yılında ABD'nin Texas eyaletinde yaşayan Tabby adlı kedi, 18 yaşında son yavrusuna sahip olmadan önce doğurmuş olduğu 420'nin üzerindeki kedi ile bu alandaki rekorun sahibidir. Tek bir çift kedi ve onların doğurdukları yavru kediler 7 yıl içinde 420,000'in üstünde birey içeren bir kedi nüfusu oluşturabilir.

- Bir kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü bilimsel olarak ispatlanmıştır.

- Kedilerin vücutlarında 290 kemik ve 517 kas vardır.
-Kediler tüm memeliler arasında en uykucu hayvanlardır. Her gün ortalama 16 saati uyuyarak geçirirler. Bu açıdan bakıldığında, yedi yaşındaki bir kedi hayatının sadece iki senesini uyanık geçirmektedir.


62656160yd3

Kedilerin köprücük kemikleri olmadığından kafalarının sığabildiği her yerden geçebilirler.
- Psikoloji biliminde, kedilerden korkma durumu ailurofobi, kedilere duyulan sapkınlık ise ailurofili terimleriyle anlatılır. (Ailuro kökeni Yunanca'dan gelmektedir).
- Bir kedi diğer bir kediye hemen hemen hiç "miyav" lamaz. Bu ses bu canlıların insanlara ayırdıkları bir hitaptır.
- Kediler 185 derecelik bir görüş açısına sahiptirler.
-Kediler renkli görebilmekle birlikte kısmi renk körüdürler. Bu renk körlüğü insanlarda görülen kırmızı/yeşil renk körlüğüne denk gelmektedir. (Kırmızı tonlar yeşil tonlarında, yeşil tonları kırmızı tonları olarak görülmektedir.)
- Öte yandan bir kedi hayatının neredeyse % 30'unu kendisini tımar ederek geçirir. Kedilerin kendilerini tımar ederlerken harcadıkları tükürük salgısındaki sıvı miktarı, boşaltım sistemleri aracılığı ile çıkardıkları sıvı miktarından fazladır.



27455872un3

Alıntı:
Blue Blood adlı kullanıcıdan alıntı Mesajı Görüntüle

Asil ve mantıklı bir kişiliğe, mükemmel sezgilere ve akılcı bir duyarlılığa sahiptirler. Meraklı davranışları ve hayata pozitif bakışlarıyla hemen dikkat çekerler. Kendileri gibi dışa dönük yaşamayı seven ve hayata olumlu bakan insanlar tarafından tercih edilen bu kediler, iki-üç yıl içinde çocukluktan ergenliğe geçerler. 

Taze et dışında, kutu konserve ve hazır mamalarda çok hoşlarına 

Kediler son derece meraklıdır.Ne olduğunu keşfetmek için her türlü şeyin içine girip tırmanmaya çalışırlar.

Kedilerin en belirgin özelliklerinden biride mırlamaktır. Özellikle çok sakin huzurlu ve mutlu olduklarında mırlarlar.


Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/213288-kedilerin-ne-gibi-ozellikleri-vardir.html#ixzz2oevfTThe